Should the windows of our homes be made of dark blue glass in order to make more use of solar energy and to add a more beautiful appearance to our homes?

The answer to this question should definitely be yes. When we cover the windows of our white houses with white glasses, we have to wear curtains during the day. As a result, we know that our houses do not look beautiful when looked outside, or even look bad.
So if we want to add a very stylish look to our homes, we will need to replace the windows of our homes with dark blue glasses. The purpose of our glasses to be dark blue is to not have to install curtains during the day.
When we wear light blue glasses in our houses, we have to install curtains again so that they cannot be seen from the outside.
Another very important advantage of dark blue glasses will be to enable us to make more use of solar energy.
Since the dark blue glasses will attract the sun more, our houses will get much warmer. As a result, we will save energy.
If we summarize briefly, we will use more solar energy by installing dark blue glasses in our houses, and our glasses will look much more stylish when we look outside.





















Dark blue tint

When we cover the windows of not only our homes but also our cars with dark blue adhesives, we save more energy.

Güneş enerjisinden daha fazla faydalanabilmemiz  ve evlerimizi çok daha güzel bir görünüm katabilmek için evlerimizin camları koyu mavi camlardan mı yapılmalı?

Bu sorunun cevabı kesinlikle evet olmalı. Beyaz evlerimizin camlarını beyaz camlar ile kapladığımızda gündüz perdeler takmak zoruda kalıyoruz. Bunun sonucunda evlerimiz dışarıda bakıldığında pek güzel görünmüyor, hatta kötü görünüyorda diye biliriz.
Yani evlerimize çok şık bir görünüm katmak istiyorsak, evlerimizn camlarını koyu mavi camlar ile değiştirmemiz gerekecek. Camlarımızın koyu mavi olmasını istememizdeki amaç gün içerisinde perde takmak zorunda kalmamak içindir.
Evlerimize açık mavi camları taktığımızda dışardan görünmemek için yine perde takmak zorunda kalırız.
Koyu mavi camların bizlere sağlayacağı başka çok önemli avantajı ise güneş enerjisinden daha fazla faydalanmamızı sağlamak olacaktır.
Koyu mavi camlar güneşi daha fazla çekeceğinden dolayı evlerimiz çok daha fazla ısınacaktır. Bunun sonucunda enerji tasarrufu sağlamış oluruz.
Kısaca özetleyecek olursak evlerimize koyu mavi camlar takarak daha fazla güneş enerjisinden faydalanmış oluruz, birde camlarımız dışarda baktığımızda çok daha şık  gözükecektir.

Is it possible to obtain fuels such as natural gas, oil and coal by collecting the temperature values ​​in certain areas in a country?

The answer to this question should definitely be yes. For example, fuels such as natural gas, oil and coal, which we have mentioned above, are fuels that are produced as a result of pollution. In other words, in places where there are no trees or very few, these fuels are very common.
Because the trees turn the harmful molecules into oxygen, it will not be possible to access the fuels occurring in harmful components since the air will be clean in the places where the trees are too much, and the amount of harmful components such as carbon and methane will fall with the rain or cooling air. Or it will be very little.

For example, let's say a country is a country with high temperature values. Let's assume that the annual average temperature values ​​are also 15. But let's assume that this country wants to create areas where it can get fuel for its country. When we make the annual average temperature values ​​of the areas it wants to create fuel at 25 or 30 degrees, it will be very likely that we will obtain oil in these areas since the harmful chemical components will accumulate in the areas where we make the annual temperature values ​​of 27 ° C.
Because in the areas with high temperature values, together with the cooling air at night, even when the rains show little rain, the harmful chemical components will become liquid when mixed with the soil. In other words, with the effect of temperature, carbon melts and becomes liquid, thus we obtain liquid fuel.

For example, coal mines are encountered rather than oil in the countries in the poles. The reason for this is that because the weather is very cold in these countries, harmful chemical components such as carbon mixed with rain and soil solidify and become coal. In other words, when the amount of precipitation is low in cold places, the fuels in these areas become more solid like coal.


In places where the weather is very hot, excessive carbon accumulation occurs like deserts. The melted carbon will turn into liquid oil with the effect of the temperature.
In countries where the temperature values ​​are very low, such as poles, in places where the temperature average is higher than the areas where the average temperature is found, natural gas fuel will be frequently encountered due to excessive methane accumulation. For example, Moskava, one of the cities of Russia, has an average annual temperature of 4.9 ° C.
If we want natural gas to emerge in the areas we set in such a country, when we set the annual temperature average as 5 C, harmful substances such as methane will accumulate in these areas.
While there is a lot of carbon elemental in the chemical composition of pertol, there is more methane than the chemical composition of natural gas. As a result, I think it would not be wrong to reach a conclusion like this. Harmful elements such as methane accumulate in cold places.

In the place where the carbon ratio is high, the temperature values ​​are already increasing.


For example, Canada's annual average temperatures are 8.9 degrees. Since this temperature value is high for the accumulation of methane element, the amount of natural gas we will obtain will be either very low or not at all.

 When we reduce the annual average temperature values ​​of a 1 million land in Canada with the help of Nitrogen (nitrogen) bombs to 4.5 degrees, natural gas fuel will emerge in these areas where the temperature values ​​are low, as the methane accumulation will be high in the 1 million land where we reduce the temperature values ​​to 4.5 degrees.


With the help of computer codes, it is possible to obtain fuel by controlling air currents, winds, by accumulating harmful substances such as carbon and methane in certain areas.
















Bir ülkede sıcaklık değerlerini belirli alanlara toplayarak doğalgaz, petrol, kömür  gibi yakıtlar elde etmemiz mümkünmüdür?

Bu sorunun cevabı kesinlikle evet olmalıdır. Mesela yukarıda saymış olduğumuz doğalgaz, petrol ve kömür gibi yakıtlar kirlilik sonucu ortaya çıkan yakıtlardır. Yani ağaçların olmadığı, yada çok az olduğu yerlerde bu yakıtlara çokca raslanır.
Çünkü ağaçlar zararlı olan molekülleri oksijene çevirdiklerinden dolayı, ağaçların çok fazla olduğu yerlerde hava temiz olacağından , yağmurlarla  yada soğuyan hava ile toprağa düşecek olan carbon, metan gibi zaralı bileşenlerin miktarlarında azalma olacağından, zararlı bileşenlerde meydana gelen yakıtlara erişmek mümkün olmayacaktır. Yada çok az olacaktır.

Mesela bir ülke diyelim ki sıcaklık değerleri fazla olan bir ülke olsun. Yıllık ortalama sıcaklık değerlerini de 15 olduğunu varsayalım. Fakat bu ülkenin kendi ülkesi için yakıt elde edebileceği alanlar oluşturmak istediğini varsayalım. Yakıt oluşturmak istediği alanların yıllık ortalama sıcaklık değerlerinin 25 yada 30 derece yaptığımızda zararlı kimyasal bileşenler yıllık sıcaklık değerlerini  ortalama 27 C yaptığımız alanlarda birikeceğinden, bu alanlarda petrol elde etmemiz çok büyük olasılık olacaktır.
Çünkü sıcaklık değerlerinin fazla olduğu alanlarda geceleri soğuyan hava ile birlikte , yağmurlar çok az yağdığında bile zararlı kimyasal bileşenler toprağa karıştığında sıvı bir hal alacaktır. Yani  sıcaklığın etkisi ile karbon eriyerek likit bir hal alır, böylece likit yakıt elde ederiz.

Mesela kutuplarda yer alan ülkelerde petrol yerine daha çok kömür madenlerine rastlanmaktadır. Bunun sebebi ise bu ülkelerde hava çok soğuk olduğundan, yağmurla ile  toprağa  karışan carbon gibi zararlı kimyasal bileşenler katılaşarak kömür halini almış olmalarından kaynaklanmaktadır. Yani soğuk olan yerlerde yağış  miktarı da az olduğunda bu alanlarda bulunan yakıtlar daha çok kömür gibi katı hal alır , sanırım yağış miktarı çok olduğunda ise elde edeceğimiz yakıt sıvı hal alacaktır, yani elde edeceğimiz kömür yerine doğalgaz miktarlarında artışlar yaşanacaktır.


Havanın çok sıcak olduğu yerlerde çöller gibi aşırı karbon birikimi meydana gelir, sıcaklığın etkisi ile eriyen karbon likit petrole dönüşecektir.
Kutuplar gibi sıcaklık değerlerinin çok düşük olduğu ülkelerde ise, sıcaklık ortalamasının bulunduğu alanlara göre fazla olan yerlerde ise aşırı metan birikimine bağlı olarak doğalgaz yakıtına çokça raslanılacaktır. Mesela Rusya'nın şehirlerinden olan Moskava 'nın yıllık ortalama sıcaklık değerleri 4.9 C dir.
Böyle bir ülkede doğalgazın belirlediğimiz alanlarda orta çıkmasını istiyorsak yıllık sıcaklık ortalamsını 5 C olarak belirlediğimizde, metan gibi zararlı maddeler bu alanlarda birikecektir.
Pertolün kimyasal bileşiminde çok fazla carbon elemeneti bulunur iken doğalgaz ın kimyasal bileşiminden daha çok metan bulunmaktadır.  Bunun sonucunda şöyle bir sonuca varmamız sanırım yanlış olmaz. Metan gibi zararlı elementler daha çok soğuk olan yerlerde birikmektedir.

Carbon oranı fazla olan yerde de zaten sıcaklık değerleri artmaktadır.


Mesela kutuplarda yer alan Kanada'nın yıllık sıcaklık ortalamalarının değerleri 8.9 derecedir. Metan  elementinin birikimi için bu sıcaklık değeri fazla olduğundan,  elde edeceğimiz doğalgaz miktarı ya çok az olacak yada hiç olmayacaktır.

 Biz  Nitrojen (azot ) bombaları yardımı ile Kanada da 1 milyonluk bir arazinin yıllık ortalama sıcaklık değerlerini 4.5 dereceye düşürdüğümüzde  , sıcaklık değerlerini 4.5 dereceye düşürdüğümüz 1 milyonluk arazide metan birikimi fazla olacağından, sıcaklık değerlerinin düşük olduğu bu alanlarda  doğalgaz yakıtı  ortaya çıkacaktır.


Bilgisayar kodları yardımı ile hava akımlarını yani rüzgarları kontrol ederek karbon ve metan gibi zararlı maddelerin belirli alanlarda birikmesini sağlayarak, yakıt elde etmemiz mümkündür

Is it possible to create glaciers by managing the air currents with computer codes?

The answer to this question should definitely be yes. Because nowadays, we can direct the air flows with computer codes. In fact, scientists may have done this 180 years ago by directing the air currents. So glaciers may have formed as a result.
In other words, scientists may have formed glaciers by managing the air currents, allowing the snow to rain down to certain areas.
While creating glaciers, we can benefit from this easiest and effortless technique in the world. Thus, we create the poles in a very short time and without spending almost any money.
All we have to do is just shift the cold air currents to the polar regions.
Air currents are formed when winds move from hot regions to cold regions.
Since the poles are cold places, when we take the hot winds to the polar regions, the snow will begin to rain in as many seconds as we want due to the warm weather and cold weather.
Imagine we carried too much hot air to the polar regions, it started to heat up at the poles, when we took the hot winds to these regions, it would no longer snow. It will only rain. Or if the polar regions are not as cold as we want, we will be able to cool these areas with the help of nitrogen bombs.



So we can start by throwing nitrogen bombs on the polar regions. After creating ice sheets of the thickness we want thanks to nitrogen bombs, we can cover the ice masses we have created with as much snow as we want.



Then, by comparing the cold and hot air currents in the polar regions, we can ensure that the snow falls in these areas.

In other words, the ice masses that we have created must be able to carry the snow that we will be raining tons of weight. In order to do this, we first need to form thick ice sheets in polar regions with the help of nitrogen bombs.





I had written the idea of ​​making snow in polar regions with snow machines before, but we should give up this idea since it will be very costly to make snow with snow machines.
In other words, the technique of making snow with snow making machines is a very primitive method.
All we need to do is make snowfall by managing hot and cold air currents so that we can make snow very easily.












As seen in this picture, as a result of nitrogen bomb, 10 or 15 cm thick ice layer was formed on the bench.

Hava akımlarını bilgisayar kodları ile yöneterek buzulları oluşturmamız mümkün mü?

Bu sorunun cevabı kesinlikle evet olmalıdır. Çünkü günümüzde bilgisayar kodları ile hava akımlarına yön verebiliyoruz. Hatta bilim insnaları  bunu 180 yıl önce hava akımlaırnı yöneterek  yapmış olabilir. Yani buzullar bunun sonucunda oluşmuş olabilir.
Yani bilim insanları hava akımlarını yöneterek karların belirli alanlara yağmalarını sağlayarak buzulları oluşturmuş olabilir.
Bizlerde buzulları oluşturur iken dünyanın en kolay, ve zahmetsiz olan bu tekniğinden faydalana biliriz. Böylelikle kutupları çok kısa süre içerisinde ve nerdeyse hiç para harcamadan oluşturmuş oluruz.
Sadece ve sadece yapmamız gereken şey ise soğuk hava akımlarını kutup bölgelerine kaydırmak  olacaktır.
Hava akımları rüzgarların sıcak olan bölgelerden, soğuk olan bölgelere hareket etmeleri sonucunda oluşur.
Kutuplar soğuk olan yerler olduğundan, kutup bölgelerine sıcak rüzgarları götürdüğümüzde, sıcak hava  ile soğuk hava karşılacağından dolayı istediğmiz kadar kar saniyeler içerisinde yağmaya başlayacaktır.
Düşünün çok fazla sıcak havayı kutup bölgelerine taşıdık, kutuplarda artık ısınmaya başladı, sıcak rüzgarları bu bölgelere götürdüğümüzde artık kar yağmayacaktı. Sadece yağmur yağacaktır. Yada kutup bölgeleri istediğimiz kadar soğuk değil ise nitrojen bombaları yardımı ile bu alanları soğutmamız mümkün olacaktır.




Yani işe kutup bölgelerine nitrojen bombaları atarak başlaya biliriz. Nitrojen bombaları sayesinde istediğimiz kalınlıkta buz tabakaları oluşturduktan sonra, oluşturmuş olduğumuz buz kütlelerinin üzerlerini istediğmiz kadar karlar ile kaplaya biliriz.

Daha sonra ise soğuk ve sıcak  hava akımlarını kutup bölgelerinde karşılaştırarak bu alanlarda karların yağmasını sağlaya biliriz.
Yani oluşturmuş olduğumuz buz kütlelerinin tonlarca ağırlıkta yağdırmış olacağımız karları taşıya bilmesi gerekir. Bunu yapa bilmemiz için ise öncelikle nitrojen bombaları yardımı ile kutup bölgelerinde kalın buz tabakaları oluşturmamız gerekmektedir.


Daha önce kar makinaları ile kutup bölgelerinde kar yapma fikrini yazmıştım, fakat kar yapma makinaları ile kar yapmak çok maliyetli olacağından bu düşüncemizden vaz geçmeliyiz.
Yani kısaca kar yapma makinaları ile kar yapma tekniği çok ilkel bir metottur.
Çok kolay kar yapa bilmemiz için tek yapmamız gereken şey ise sıcak ve soğuk hava akımlarını yöneterek kar yağmalarını  sağlamak olacaktır.

Should we build tunnels so that we can speed up our trains?

Yes, in order for our trains to go fast, railways should not interact with water.

There are also magnetic trains that are very popular today. Trains made with magnets will be popular transport vehicles of this century. However, many people know that our magnets lose their magnetism when they communicate with water.
If we define the magnet, the magnet; iron, nickel, steel, such as substances that can attract substances called magnets.

But when I watched the magnet production, some of the materials were powdered, and then they were powdered into round, orthogonal rectangles. Then, they turned the object into a magnet by giving high electricity to the object they rounded.
So they were subjected to very high electric current.
Now, if we're going to identify this situation with magnet trains,
objects moving on things that are exposed to too much electrical current move fast with the same magnitude.
For example, if we want the subways and trains to go much faster, trains and trams should go in a tunnel. Because as a result of the rains, the speed of the vehicles going through the railway and tramways will decrease. In other words, when people talk about magnetic trains, trains going through tunnels should come to mind.

Magnets deteriorate at extreme temperatures. After giving an electric current to an iron, our iron will become a magnet. If we do not want our iron to lose its magnet property, we must keep it away from extreme temperatures. Because extreme temperatures reduce the magnet effect by causing oxidation.

If we want our trains and trams to go faster in the tunnels we make, we need to salt the anchors of these roads subject to high amounts of electric shocks. Thus, our trains will go very fast without the hassle of magnets.

Tunnel roofing is one of the easiest jobs in the world. All we have to do is to make two mutual devices, and to attach our glasses to this device.

 

If we want to increase the speed of the trains in amusement parks, we should build tunnels for these trains. So our train going in the tunnel will go faster.

Trenlerimizi hızlandıra bilmemiz için tüneller mi inşa etmeliyiz? 

Evet, trenlerimizin hızlı gide bilmesi için demir yollarının su ile etkileşime geçmemesi gerekir.

Günümüzde çok popüler olan magnetik trenler var birde. Mıknatıslar ile yapılan trenler yani bu  yüzyılın popüler taşıma araçları olacak. Fakat mıknatıslarımız su ile iletişime geçtiğinde mıknarıslık özelliğini yitirdiği bir çok kimse tarafından bilinmekte.
Mıknatısın tanımını yapacak olursak, mıknatıs; demir, nikel, çelik gibi maddeleri kendisine çekebilen cisme mıknatıs adı verilir.

Fakat ben mıknatıs yapımını izlediğimde bazı meteryalleri toz haline getirip, sonra toz haline getirdikleri bu meteryalleri yuvarlak, dik dörtgen haline getiryorlardı. Daha sonra yuvarlak hale getirdikleri cisme yüksek elektrik vererek bu cismi mıknatıs haline getiriyorlardı.
Yani çok yüksek elektrik akımına tabi tutuyorlardı.
Şimdi bu durumunu magnet trenler ile özdeşleştirecek olacak olursak ,
çok fazla elektrik akımına maruz kalan şeyler üzerinde hareket eden cisimler aynı büyüklükle hızlı hareket etmektedirler.
Mesela metroların , trenlerin çok daha hızlı gitmelerini istiyorsak tren ve  tramvaylar bir tünel içerisinde gitmesi gerekir. Çünkü yağan yağmurlar sonucunda tren ve tramvay demir yollarından giden araçların hızları azalacaktır. Yani manyetik tren denilince insanların aklına tüneller içerisinde giden trenler gelmeli.

Aşırı sıcaklıklarda da mıknatıslar bozulmaktadır. Bir demire elektrik akımı verdikten sonra demirimiz mıknatıs özellik kazanacaktır. Demirimizin mıknatıs özelliği yitirmesini istemiyorsak aşırı sıcaklıklardan uzak tutmamız gerekir. Çünkü aşırı sıcaklıklar oksitlenmeye yol açarak mıknatıs etkisini azaltmaktadır.

Yaptığımız tünellerde tren ve tramvaylarımızın daha hızlı gitmesini istiyorsak bu yolların demirlerini yüksek miktarda elektrik şoklarına tabi tutmamız gerekir. Böylelikle magnetler ile uğraşmadan trenlerimiz çok hızlı gidecektir.

What should we do to accelerate the electrical current in copper cables?

According to an article I read on the internet, thicker copper wires are faster than electric wires. In this case, if we want the electrical current to be fast and we want to save electricity, we will have to make our copper cables as thick as possible.
Another way to save electricity can be as follows. It will be exposed to electric shock to the ends of the copper cables we have covered with plastic. Just like we exposed magnets to electric shocks. This will make our copper cable more conductive.
Because when we use the kitchen washer for a long time, the vibration in our hands increases and even our fingertips become like we touched a wire.
In order to save electricity, that is to make the electrical current fast, we need to shock our copper cables. To accelerate our computers, airplanes, ships, mobile phones, automobiles, I think our copper cables and all other conductive cables must be mounted on our vehicles after they have given electrical shock. Exposed to electric shock
Our cables will conduct electricity faster. So at least I think so. Of course we have to try.



There are also magnetic trains that are very popular today. Trains made with magnets will be popular transport vehicles of this century. However, many people know that our magnets lose their magnetism when they communicate with water.
If we define the magnet, the magnet; iron, nickel, steel, such as substances that can attract substances called magnets.

But when I watched the magnet production, some of the materials were powdered, and then they were powdered into round, orthogonal rectangles. Then, they turned the object into a magnet by giving high electricity to the object they rounded.
So they were subjected to very high electric current.
Now, if we're going to identify this situation with magnet trains,
objects moving on things that are exposed to too much electrical current move fast with the same magnitude.
For example, if we want the subways and trains to go much faster, trains and trams should go in a tunnel. Because as a result of the rains, the speed of the vehicles going through the railway and tramways will decrease. In other words, when people talk about magnetic trains, trains going through tunnels should come to mind.

Magnets deteriorate at extreme temperatures. After giving an electric current to an iron, our iron will become a magnet. If we do not want our iron to lose its magnet property, we must keep it away from extreme temperatures. Because extreme temperatures reduce the magnet effect by causing oxidation.

If we want our trains and trams to go faster in the tunnels we make, we need to salt the anchors of these roads subject to high amounts of electric shocks. Thus, our trains will go very fast without the hassle of magnets.




























Tunnel roofing is one of the easiest jobs in the world. All we have to do is to make two mutual devices, and to attach our glasses to this device.






















If we want to increase the speed of the trains in amusement parks, we should build tunnels for these trains. So our train going in the tunnel will go faster.

Bakır kablolarda elektrik akımını hızlandırmak için neler yapmalıyız?

İnternette okuduğum bir yazıya göre kalın olan bakır tellerinde ince olan bakır tellere göre elektrik akımı daha hızlı gerçekleşmektedir. Bu durumda elektrik akımının hızlı olmasını istiyorsak ve elektrikte tasarruf sağlamak istiyorsak, bakır kablolarımızı mümkün olduğunca kalın yapmamız gerekecektir.
Elektrik tasarrufu yapmamızın bir diğer yoluda şöyle olabilir. Plastik ile kaplamış olduğumuz bakır kabloların uçlarını elektrik şokuna maruz bırakmak olacak. Tıpkı mıknatısları elektrik şokuna maruz bıraktığımız gibi. Böylelikle bakır kablomuz daha iletken hale gelecektir.
Çünkü mutfak rondosunu uzun süre kullandığımızda ellerimizdeki titreşim artmak , hatta parmak uçlarımız bir tele dokunmuşuz gibi bir hal alıyor.
Elektirik tasarrufu sağlamak için yani elektrik akımının hızlı gerçekleşmesi için , bakır kablolarımıza mutlaka elektrik şoku vermemiz gerekir. Bilgisayarlarımızı, uçaklarımızı, gemilerimizi,cep telefonlarımızı,  otomobillerimizi  hızlandırmak için de sanırım bakır kablolarımız ve diğer tüm iletken kablolarımız mutlaka elektirik şoku verdikden sonra araçlarımıza monte etmemiz gerekir. Elektrik şokuna maruz kalan
kablolarımız elektriği daha hızlı iletecektir. Yani en azından ben böyle düşünüyorum. Tabi denemek lazım.

Günümüzde çok popüler olan magnetik trenler var birde. Mıknatıslar ile yapılan trenler yani bu  yüzyılın popüler taşıma araçları olacak. Fakat mıknatıslarımız su ile iletişime geçtiğinde mıknarıslık özelliğini yitirdiği bir çok kimse tarafından bilinmekte.
Mıknatısın tanımını yapacak olursak, mıknatıs; demir, nikel, çelik gibi maddeleri kendisine çekebilen cisme mıknatıs adı verilir.

Fakat ben mıknatıs yapımını izlediğimde bazı meteryalleri toz haline getirip, sonra toz haline getirdikleri bu meteryalleri yuvarlak, dik dörtgen haline getiryorlardı. Daha sonra yuvarlak hale getirdikleri cisme yüksek elektrik vererek bu cismi mıknatıs haline getiriyorlardı.
Yani çok yüksek elektrik akımına tabi tutuyorlardı.
Şimdi bu durumunu magnet trenler ile özdeşleştirecek olacak olursak ,
çok fazla elektrik akımına maruz kalan şeyler üzerinde hareket eden cisimler aynı büyüklükle hızlı hareket etmektedirler.
Mesela metroların , trenlerin çok daha hızlı gitmelerini istiyorsak tren ve  tramvaylar bir tünel içerisinde gitmesi gerekir. Çünkü yağan yağmurlar sonucunda tren ve tramvay demir yollarından giden araçların hızları azalacaktır. Yani manyetik tren denilince insanların aklına tüneller içerisinde giden trenler gelmeli.

Aşırı sıcaklıklarda da mıknatıslar bozulmaktadır. Bir demire elektrik akımı verdikten sonra demirimiz mıknatıs özellik kazanacaktır. Demirimizin mıknatıs özelliği yitirmesini istemiyorsak aşırı sıcaklıklardan uzak tutmamız gerekir. Çünkü aşırı sıcaklıklar oksitlenmeye yol açarak mıknatıs etkisini azaltmaktadır.

Yaptığımız tünellerde tren ve tramvaylarımızın daha hızlı gitmesini istiyorsak bu yolların demirlerini yüksek miktarda elektrik şoklarına tabi tuzmamız gerekir. Böylelikle magnetler ile uğraşmadan trenlerimiz çok hızlı gidecektir.

Idea of ​​making white chocolate in orange oil

After leaving the orange peels in a bowl and adding water on it, when we boil our mixture and let it cool down in an environment of 9 or 10 degrees, the cooling water is covered with white solid oil. So it looks like cocoa butter.

Thus, we can obtain fats by boiling the peels and seeds of other fruits. For example, it is possible to obtain fats from fruits such as apple peels and seeds, pomegranate peels and seeds, grape seeds, cherry cherry seeds.
We will be able to make more delicious chocolates than the fruit oils we have obtained. We have made chocolate from orange, apple, grape, cherry, cherry and pomegranate oils. Our chocolates will be incredibly delicious.
In order to make the white fats we obtain liquid,
 We need to add very little alcohol into the boiling water.

Portakal yağında beyaz çikolata yapma fikri

Portakal kabuklarını  bir kabın çerisine bırakıp üzerine su ekledikten sonra , hazırlamış olduğumuz karışımımızı kaynatıp 9 yada 10 derece bir ortamda soğumaya bıraktığımızda, soğuyan suyun üstü beyaz katı yağ ile kaplanmaktadır. Yani tıpkı kakao yağına benzer bir hal alıyor.

Bu buluş bana ait. Çünkü internette yapmış olduğum araştırmalara göre sıvı portakal yağı var. Şuanda katı portakal yağı yok. Benim sayemde katı meyve yağı olacak.

Öyyle ise diğer meyvelerin kabuklarını ve çekirdeklerini kaynatarak katı meyve yağları elde edebiliriz. Mesela elma kabukları ve çekirdeklerinden, nar kabukları ve çekirdeklerinden, üzüm çekirdeklerinden , vişne kiraz çekirdeklerinden gibi  meyvelerden katı yağlar elde etmemiz mümkün.
Elde ettiğimiz meyve yağlarından çok daha lezzetli çikolatalar yapmamız mümkün olacaktır.Bir şünün portakal, elma, üzüm,vişne, kiraz, nar yağlarından çikolata yaptık. Çikolatalarımız inanılmaz lezzetli olacaktır.
Elde ettiğimiz beyaz katı meyve yağlarını sıvı hale getirebilmek için ise
 kaynayan suyun içerisine çok az alkol eklememiz gerekir.Böylece alkol sayesinde likit meyve yağları elde etmiş oluruz.

Can we make wind and return routes by managing the winds formed on the oceans with computer codes?

Sea paths by managing winds formed on oceans with computer codes?

Of course we can. For example, with the help of coordinates, we can build return and return routes. Like highways. In our return and return direction, the winds will be behind us so that the waves occur behind our ship and the waves formed make our ship move forward.

In order to do this, let's separate our way of departure and return with the help of coordinates. And by directing the winds, we manage the waves.
In other words, it is the same situation with sailing ships running from the wind.
The only thing we need to do is to control the winds, that is, to give direction to the winds that will emerge by using computer codes, and to create directions to and from the oceans and seas.
Of course, the coordinates of these paths we will create should be known by everyone. Because there may be those who do not want to benefit from the highway services we will create on the seas. Or overload ships may not want to choose these roads.
Or separate roads for overload ships, let's make different roads for normal ships. The speed of the winds should be low on the seaways where heavy cargo ships will travel, as overload ships will likely sink if the waves are high. Let's create faster winds for our ships other than overload ships and let them go faster.
In this way, our ships go to their destination without spending almost any fuel.
The wavelengths of the sea roads that we have formed should be known by everyone.
The fastest ship in the world was traveling at sea with the fastest speed of 158 km / h. When we make the speed of our wind at 120 km / speed, our ship will reach 278 km / speed with the effect of the wind. So we have doubled the speed of our ship with the help of winds. And although we went 120 km faster, we didn't pay any fuel. We did this only by giving direction to the winds with computer codes. And we have prevented environmental pollution.

350 million tons of ship fuel is sold every year in the world. When we supply half of these fuels with wind energy, we save about 175 million tons of fuel.
In order to provide such incredible fuel savings, all we need to do is to create sea routes with computer codes, and to inform the marine operators and fishermen of the coordinates of these sea routes we have created.












Seaway






Who knows, maybe years ago, maybe 180 years ago, this technology has benefited.


After determining the direction of the wind, our ship will automatically go in the direction we have determined. There's no need for a sail. We do not need to stretch a tarpaulin in order to benefit from the wind power of our ships.


















Of course, by managing the winds, we can also benefit from the fuel savings of aircraft.



Boeing 737-400 has 26,170 liters of fuel capacity. By managing the winds, we will reduce the fuel cost of our aircraft by half as much as we use the wind's propulsion.


So to summarize briefly, it is possible to make both air and sea routes by managing the winds. And thanks to these roads we have created incredible fuel savings

Bilgisayar kodları ile okyanuslar üzerinde oluşan rüzgarları yöneterek gidiş  ve dönüş yolları yapabilir miyiz?

Bilgisayar kodları ile okyanuslar üzerinde oluşan rüzgarları yöneterek deniz yoları?

Tabiki de yapa biliriz. Mesela koordinatlar yardımı ile gidiş ve dönüş yolları yapa biliriz. Tıpkı otobanlar gibi. Gidiş  ve dönüş yönümüzde rüzgarlar gerimizde essin böylece dalgalar gemimizin gerisinde oluşsun ve oluşan dalgalar gemizi ileri doğru gitmesini sağlasın

Bunu yapmak için de koordinatlar yardımı ile gidiş ve dönüş yolumuzu ayıralım. Ve rüzgarlara yön vererek dalgaları yönetelim.Denizlerde ve okyanuslarda oluşan dalgalar sayesinde ve bu oluşacak olan dalgaları yönettiğimizde gideceğimiz yerlere çok daha erken varmış oluruz.
Yani yelkenli gemilerin rüzgardan faylanarak çalıştırılması ile aynı durumdur.
Bizim tek yapmamız gereken şey ise rüzgarları kontrol ederek yani ortaya çıkacak rüzgarlara bilgisayar kodları ile yön vererek okyanuslarda ve denizlerde gidiş geliş yönleri oluşturmak olacaktır.
Tabi oluşturacağımız bu yolların koordiantları herkes tarafından bilinmesi gerekir. Çünkü denizler üzerinde oluşturacağımız otoban hizmetlerimizden faydalanmak istemyenler olabilir. Yada aşırı yük gemileri bu yolları tercih etmek istemeye bilirler.
Yada aşırı yük gemileri için  ayrı yollar, normal gemiler için farklı yollar yapalım. Aşırı yük gemileri dalgaların fazla olduğunda batma ihtimalleri olacağından, ağır yük gemilerinin gideceği deniz yollarında rüzgarların hızları düşük olmalıdır. Aşırı yük gemileri dışındaki gemilerimiz için ise daha hızlı esen rüzgarlar yaratarak gemilerimizin daha hızlı gitmelerini sağlayalım
Böylelikle gemilerimiz neredeyse hiç yakıt harcamadan gidecekleri yerlere gitmiş olurlar.
Oluşturduğumuz deniz yollarının rüzgar durumunu oluşacak dalga boyları herkes tarafından bilinmelidir.
Dünyanın en hızlı gemisi denizlerde en hızlı 158 km/hız ile hareket etmekte imiş. Biz rüzgarımızın hızını 120 km/hız yaptığımızda, rüzgarın etkisi ile gemimiz 278 km/hız a erişmiş olacak.Yani gemimizin hızını rüzgarlar yardımı ile yaklaşık iki katına çıkarmış olduk. Ve 120 km daha hızlı gitmemize rağmen  yakıta hiç para ödemedik. Bunu sadece bilgisayar kodları ile rüzgarlara yön vererek yapmış olduk. Vede çevre kirliliğini önlemiş olduk.

Dünyada her yıl 350 milyon ton gemi yakıtı satılmaktadır. Biz bu yakıtların yarısını rüzgar enerjisi ile karşıladığımızda  yaklaşık 175 milyon tonluk  yakıt tasarrufu sağlamış oluruz.
Böyle inanılmaz yakıt tasarrufu sağlaya bilmemiz için ise tek yapmamız gereken, bilgisayar kodları ile deniz yolları oluşturmak, ve oluşturduğumuz bu deniz yollarının koordinatlarını deniz işletmelerine, balıkçılara bildirmek olacaktır.


Kim bilir, belki yıllar önce, belki 180 yıl önce, bu teknoloji yararlanılmıştır.

Rüzgarın yönünü belirledikten sonra gemiz belirlediğimiz yönde kendiliğinden gidecektir. Yelkene gerek yok aslında. Gemimizi hızlandıran yelken  yani branda değil, rüzgar sonucunda oluşan dalgalardır.Yani gemilerimizi rüzgar gücünden faydalanabilmesi için bir branda germemize gerek yoktur.

 Boeing 737-400 uçağın  yakıt kapasitesi 26,170 litre imiş. Biz rüzgarları yöneterek, rüzgarın itiş gücünden faydalandığımızda  uçaklarımızın yakıt masrafını yarısı kadar azaltmış olacağız


Kısaca özetlemek gerekirse, rüzgarları yöneterek hem hava hem de deniz rotaları yani yolları yapmak mümkündür. Ve bu yollar sayesinde inanılmaz yakıt tasarrufu sağlayacağımızı unutmayalım.

Is it possible for us to be smarter by enlarging our hearts?

When we enlarge our heart more than our body, we can run, swim, think because our hearts pump blood faster.

When we go to schools, some of our friends become more diligent than us. If we want everyone to be as hardworking as these friends, we need to enlarge everyone's hearts.
So we can't make a person intelligent by looking at genes. All we have to do is enlarge the hearts of people.

For example, a person is intelligent but he is not diligent. The reason that no one is industrious may be that his heart is small.

When our heart is small, we don't want to work too hard because our hearts pump insufficient blood.

We compete over time in university exams, for example, to solve questions. Some friends read a question in a second while others can read it in 1 minute. This is due to the fact that people who read the questions quickly beat their hearts faster. In other words, when our hearts work faster, they can think faster in our brains.
To create smarter people, all we have to do is to enlarge people's hearts.
Of course, we can help our containers to pump blood faster with food and sports. Since the heart of a person engaged in sports will work faster than a person who does not do sports, a person who does sports will exhibit more intelligent behaviors. So our ability to learn will increase when we do sports.



I guess there's no such thing as a smart person or a stupid person. When we look at human anatomy, they are all the same. So every human being has a heart and a brain. It has two eyes, hands, ears and legs. So people have the same physical appearance. The reason why people behave differently in relation to each other is due to different studies of body functions from a medical point of view.

We can only say that our brains can perform their functions better due to the good workings of our hearts.
That means intelligent person = big human heart. Intelligent human means a rapid increase in your heart.

If your heart works slowly, your brain will work slowly. If we want to increase the learning ability of our brain, all we have to do is to make our hearts work fast. Our brain is memory. It only records. The easiest way to train our brain fast should be to do sports, enlarge our hearts, and ensure that our hearts work fast.

Kalbimizi büyüterek daha zeki olmamız mümkün mü?

Kalbimizi vücudumuza oranla daha fazla büyüttüğümüzde , kalbimiz daha hızlı kan pompaladığı için daha hızlı koşabilir, yüzebiliriz, düşünebiliriz .

Okullara gittiğimizde bazı arkadaşlarımız bizlere göre daha çalışkan olurlar. İşte herkesin bu arkadaşlar gibi çalışkan olmalarını istiyor isek herkesin kalplerini büyütmemiz gerekir.
Yani genlere bakarak bir insanı zeki yapamayız. Tek yapmamız gereken insanların  kalplerini büyütmek olacak.

Mesela bir insan zekidir ama çalışkan değil. Bir kimsenin çalışkan olmamasının sebebi kalbinin küçük olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Kalbimiz küçük olduğunda , kalbimiz yetersiz kan pompaladığı için bizlerde çok fazla çalışmak istemeyiz.

Üniversite sınavlarında mesela soruları çözmek için zamanla yarışırız. Bazı arkadaşlar bir soruyu bir saniyede okurken bazıları 1 dk da okuya bilmektedirler. Bunun sebebi soruları hızlı okuyan kişilerin kalplerinin daha hızlı atmasından yani çalışmasından kaynaklanmaktadır. Yani kalplerimiz hızlı çalıştığında beynimizde daha çabuk düşüne bilmektedir.
Daha zeki insanlar yaratabilmemiz için tek yapmamız insanların kalplerini büyütmek olmalıdır.
Tabi kaplerimizin yiyecekler  ve spor yardımı ile de daha  hızlı kan pompalamalarını  sağlaya biliriz. Sporla uğraşan bir kimsenin  kalbi spor yapmayan bir kimseye göre daha hızlı çalışacağı için spor yapan bir kimse daha zeki davranışlar sergileyecektir. Yani spor yaptığımızda örenme kabiliyetimiz artacaktır.

Sanırım çok zeki insan  yada aptal insan diye bir şey  yok. İnsanların anatomilerine baktığımızda hepsi aynıdır. Yani her insanın bir kalbi ve bir beyni vardır. İki gözü, eli, kulağı ,bacağı vardır. Yani insanlar fiziksel olarak aynı görünüme sahiptirler. İsanların bir birlerine göre farklı davranışlar sergilemelerinin nedeni tıbbi açıdan vücut fonksiyonlarının farklı çalışmalarından kaynaklanmaktadır.

Sadece kalplerimizin iyi çalışmalarına bağlı olarak beyinlerimiz fonksiyonlarını   daha iyi yerine getirebiliyor da diyebiliriz.
Yani zeki insan demek= kalbi büyük insan demektir. Zeki insan demek kalbinin hızlı artması demektir.

Kalbiniz yavaş çalışırsa beyniniz de yavaş çalışacaktır. Beynimizin öğrenme kabiliyetini artırmak istiyorsak tek yapmamız gereken şey kalbimizin hızlı çalışmasını sağlamaktır. Beynimiz bellektir. Sadece kayıt yapar. Beynimizi hızlı çalıştırmamız en  kolay yolu spor yapmak, kalbimizi büyütmek, kalbimizin hızlı çalışmasını sağlamak olmalıdır.

If we want our rockets to fly fast, should the exhaust pipes of our rockets be narrow?

The answer to this question should certainly be yes.
If we want our rockets to fly fast, the place where our rocket's fuel comes out, ie the exhaust pipes, should not be a wide round. The larger the round, the less likely our rocket will fly. The place where our rocket's fuel emerges must be narrow. Otherwise, our rocket will run out of fuel in a very short time.

When we make the exhaust pipe of our rocket very narrow, when we fire our rocket, our rocket will explode.
That is, the optimal width of the exhaust pipe of a rocket, in other words its size, must be determined.

Let's think about a balloon when we inflate it, our balloon flies a lot. But when we put a needle into our balloon, our balloon explodes.
In other words, the exhaust pipe of our rocket should not be so small as the hole we opened with a balloon needle, nor should it be large enough to prevent our rocket from taking off and long distances due to excessive fuel consumption.

Instead of making the exhaust outlet of our cars round, our vehicle will go faster when we make it narrow. It will save us fuel. Of course, the exhaust outlets of the vehicles in this case should be located behind our car. The exhaust pipes installed on the sides of our cars are just wrong engineering.
Thus, in physics laws, we can use the thrust and pull force more accurately.













































Or let us fly our balloons into space with the help of an automatic air pump, and let the air in our balloons trapped in our automatic air pump machine by vacuuming technique. The air we use to fly our balloons like this will not be wasted. Let's use the air that we pump into balloons over and over again. So we have infinite energy.















The exhaust pipe of this jet plane is also wrong. Exhaust pipes should be a little long and narrow to know how to avoid noise.










We also need to narrow the exhaust pipes of passenger aircraft.







We need to make the exhaust pipes of the rocket, cars and ships narrow so that we can save fuel and make less noise.














We need to make exhaust pipes of all vehicles narrow so that we can save fuel

Roketlerimzin Hızlı Uçmalarını İstiyor isek Roketlerimizin Egzoz Boruları Dar  Mı Olmalıdır?

Bu sorunun cevabı da kesinlikle evet olmalıdr.
Roketlerimizin hızlı uçmalarını istiyor isek , roketimizin yakıtının çıktığı yer yani egzoz boruları geniş bir yuvarlak olmamalıdır. Yuvarlak büyüdükçe roketimizin uçma ihtimali o kadar azalacaktır. Roketimizin yakıtının çıktığı yer dar olmalıdır .Yani yatık olmalıdır.  Aksi taktirde roketimizin yakıtı çok kısa süre içerisinde tükenecektir.

Roketimizin egzoz borusunu çok dar yaptığımızda ise roketimizi ateşlediğimizde, roketimiz patlayacaktır.
Yani bir roketin egzoz borusunun en uygun genişliği başka bir deyişle büyüklüğü saptanmalıdır.

Bir balonu düşünelim şişirip bıraktığımızda balonumuz bir hayli uçmaktadır. Fakat balonumuza bir iğne batırdığımızda balonumuz patlamaktadır.alonumuzun patlamasının sebebi sanırım iğne ile açılan çok küçük deliktir.
Yani roketimizin egzoz borusu bir balona  iğne ile açtığımız delik gibi ne çok küçük olacak nede roketimizin havalanmasını vede aşırı yakıt tüketimine bağlı olarak uzun mesafaler gidebilmesini engelleyecek kadar büyük olmamalıdır.


Yada otomotik bir hava pompalayıcısı  yardımı ile  uzaya balonlarımızı uçuralım , balonlarımızda çıkan havayı da vakumlama tekniği ile otomotik hava pompalayıcı makinamıza hapsedelim. Böyle balonlarımızı uçurmak için kullandığımız hava boşa gitmemiş olacak. Balonların içerisine pompaladığımız havayı tekrar tekrar kullanalım. Böylelikle sonsuz enerjimiz olur.

Arablarımızın egzoz çıkış yerini yuvarlak yapmak yerine dar yani yatık yaptığımızda aracımız daha hızlı gidecektir. Bizlere yakıt tasarrufu sağlayacaktır. Tabi bu durumda araçların egzoz çıkışları arabamızın arkasında yer alması gerekir. Arabalarımızın yanlarına monte edilen egzoz boruları yanlış mühendislik uygulamasıdır sadece.





Böylece fizik kanunlarında itme çekme kuvvetinde çok daha doğru bir biçimde faydalanmış oluruz.